12 Nisan 2009 Pazar

duygu artıkları

yürürken düşünüyordu . düşünmek değildi aslında tan olarak; kafasından geçen yüzlerce kareydi, yüzlerce "an"dı. film sahneleri gibi anlamlı,görkemli olmasına gerek yoktu. çocuk merhaba demişti kız gülümsemişti. çocuk elini kızın beline dolamıştı kız kızarmıştı, çocuk havaya bakmıştı ,kız ona.. hiçbir anlamı olmasa da yürürken düşünüyordu işte.

anlamı olmasa da hisler vardı. hissetmeyi özlemişti belki de.hissizleşmeten korktuğu için elinde kalan tek şeyle yetinmek zorundaydı. duyguları olmadan o bir hiçti ve şimdi neredeyse onu kaybetmek üzereydi. gimesine izin vermemek için en son kırıntıları kullanıyordu işte.
hepsi bu...

0 yorum: