26 Eylül 2009 Cumartesi

sevemeyişimizin nedeni

"Beni seviyor mu? Benden daha çok sevdiği bir başkası var mı? Benim sevdiğimden daha çok seviyor mu beni? Aşkı ölçmek sınamak denemek ve kurtarmak için yönelttiğimiz bütün sorular belki de aşkın ömrünü kısaltmaya da yarıyor

Belki sevemeyişimizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiç bir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan baka bir şey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir. "

Milan Kundera "Varolmanın Dayanılmaz Hafifiliği"

9 Eylül 2009 Çarşamba

09 09 09

bugün yazmalıymışım gibi bir his var içimde. bugünü özel kılan rakamlar çünkü.çiftler bu tarihte evlenmek istiyor, doğumlar bugün patlak vermiş...
bazen rakamların bizi yönettiğini düşünüyorum. tarih aralığın 31'ini gösterdiğinde eğlenmek zorundasın, şubat 14 dedin mi sevgilinin kollarına at kendini, doğduğun günü gösterince takvim üfleyecek pasta arasın gözlerin.
ruh halin hiç önemli değil eğlen diyosa rakamlar sana eğleneceksin.

8 Eylül 2009 Salı

sürprizim kaçtı

insan hayatının sürprizini burun farkıyla kaçırdıysa ne hissetmelidir?
kaçırdığın sürprizi öğrenince gerçekten sürpriz oluyor. en kötüsünden hem de.
bundan 5 sene sonra muhtemelen bu sürprizi yaşamışcasına anlatacağımdan çok da üzülmeyeyim.
bir iki üç palyaçooo

resim ekleme deneme bir ki

Ben bu T-shirtten istiyorum !

4 Eylül 2009 Cuma

güzeller içinden

bir sabah çok çirkin bir kız olarak uyandım. aynaya baktığımda,sabah çirkinliği de eklenen o suratı görünce kendimden tiksindim.
ne olmuştu da bu hale gelmiştim? o güzelim eşek gözler nasıl da fasulye tanesi gibi kalmış, hokka gibi burnum ne bok yemeye kemer takmıştı kendine? aman allahım!bu gördüğümben miydim yoksa Kibariye'nin annesi mi?
sorgulamaya gerek yoktu. önsezilerim dün geceden sonra cezalandırıldığımı ve hayatımın geri kalanını bu tipsizlikle geçirmek zorunda olduğumu söylüyordu. "dilimi eşek arısı soksaydı da o sözleri söylemeseydim ne gerek vardı onca artistliğe?" dedim ve tekrar aynaya baktım. dilim de kocamandı.
bütün gece bana yavşayan erkeklere artistlenecem diye o havalı konuşmayı yapmasaydım; "konuşan güzelse, saçmalasa bile ilgiyle dinlersiniz; güzel kız sizden bir şey rica edince iki katını yaparsınız, masada güzel kız varsa 'ben çok güçlüyüm,param var arkam sağlam,benim yanımdaki kız yaşadı' anlamına gelen espirilerle bezenmiş cümleleri havada uçuşturursunuz." diye başlayıp sonra abartıp "aslında biliyor musunuz bu güzellik benim sadece zekamı örtmeye yarıyor." demeseydim!

işe gittim. her sabah beni günaydın diye gülümseyerek karşılayan güvenlik "günaydın" deyince cevap vermedi.
hay ben senin.. dedim içimden.
sustum sonra...