9 Eylül 2010 Perşembe

ben gurbette değilim, gurbet benim evimde

hani önem vermediğin, saçma bulduğun, gitmesek diye can attığın bayram ziyaretleri var ya... ne anlamsız değil mi? ne gerek var ki?

madem öyle düşünüyordun o zaman yalnız geçirdiğin bir bayram neden sana koyuyor ki? tek başına olmak istediğin saate kadar uyumak, anne babanın bayram kavgalarını dinlememek en büyük hayalin değil miydi?

kapı çalmıyor işte, gelen giden yok. ses yok, gürültü yok "bayram bayram bu saate kadar yatılır mı?" yok. evin içinde kıyafetle oturmak yok. zorla babaanneye gitmek yok..."elini mi öpmeliyim, elini mi sıkmalıyım?" yok. "ilk günü dışarı çıkmiyim bizimkiler üzülmesin. sonra çıkar eğlenirim." yok. "ne iş yapıyorsun şimdi sen? beni de oynatsana reklamlarda?" yok. "aa dayıcım valla almam o çok, bak kocaman oldum." yok. "hadi ablacım bana bayram ojesi sür, saçlarımızı yap." yok. "anneeea alperen suratıma vudu!" "yavrum kaç yaşına geldiniz hala mı?" yok. "teyze hadi bize gelin, sen bizim teyzemizsin, onlarda çok oturmayın." yok

rahat ol hiçbiri yok, bayram şekeri de yok... bol bol şarap var. bir de azıcık hüzünlü şarkılar...

0 yorum: