21 Aralık 2009 Pazartesi

acıtmadan uyumayalım


çat diye çıkaracaksın birşeyi hayatından. öyle zamanla, deneyerek, alıştıra alıştıra olmaz. aynı acıyı çekersin çünkü her defasında. bir kere bıraksan da, elli kere bırakmaya çalışsan da. acı katsayın aynıdır miktarıysa sana kalmıştır.

yine gittim eskişehir'e. daha fazla acı çekeyim diye. bittiğini kabullenmediğimden. alıştıra alıştıra bitsin istediğimden. ama zor oldu. yine canım yandı. yine evimde gibi hissedip, evime veda ettim.

eski odamın baktığı sokağa uğrayamadım. onlarca kez gidip eğlendiğim mekanlarda eskiyi yad edemedim. anılarımın güzelliği korkuttu beni. o anılar hayatımda durduğu sürece hiçbirşeyden zevk alamayacakmışım gibi hissettim. çok düşünmedim...

şimdi istanbul'da bir ajansta masamın başına oturmuş zeki müren dinliyorum. bakkalından şarap alırken beni tanıyan amca, biramı doldururken sohbet ettiğim barmen, dans ettiğim mekanın sahibi, yan masada oturan arkadaşlarım hepsi orda kaldı yine. ama ben burdayım. hayat devam ediyor acısıyla tatlısıyla...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

eskişehir için gene senin söylediğin,her aklıma geldiğinde bu kadar güzel anlatılır dediğim bir benzetme,evt eskişhr; unutmaya çalıştığım eski sevgilim benim de,aklıma geldikçe canımı yakan,içimin titrediği,en çok özlediğim tüm anlarımın genel adı...
elif

hepimiz yazarız dedi ki...

:(
biz birbirimizi anlarız. dışarıya anlatmak zordur, çoğu zaman gereksizdir de.