22 Temmuz 2010 Perşembe

Seni yenmeye gelmiştim tam 1 yıl önce

mezun olur olmaz tabakhaneye yetişircesine bavulumu alıp geleli tam bir yıl olmuş. topu topu bir yılda İstanbul'un bana öğrettiği çok şey oldu:

taksiciyle muhabbet edebilme

para harcarken durup düşünme yetisi

laf atanları duymama

omuz atanları hissetmeme

karşı masada seni süzeni görmezlikten gelme.

yürüyen merdivende solda dikilenleri "cık cık" lama

dilencilere üzülmekten vazgeçme

"akbili tekrar dokundur"ma

para bozma makinesine para kaptırma

seyrantepe metrosunun açılmamasına hayıflanma

İstiklal'de yürüyebilme (sanatı)

ünlü gördüğünde dönüp bakmama

para harcayacak alternatif öneriler: sokak müzisyenleri

unicef, greenpeace, bedava kahve falı, engellilere yardım dergisi... gibi kelime gruplarına alerji olma.

vapura, otobüse yetişebilmek için depar atma

yeni kelime alternatifleri: revizyon, looku çok iyi, güzel sound ediyor, footage...

falanlar filanlar...

tam bir yıl olmuş öğrenci manyaklıklarımla dolu eskişehir'i bırakalı. ajansa gelip üç katım büyüklüğündeki kapıyı çalalı.

çok şey öğrensem de şimdilik 1-0 maç senin İstanbul. ama sen duuur...

0 yorum: